Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Şubat, 2007 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Eğitimde Gizli (Örtük) Program: Hiçbir ders programında, yönetmeliklerde, yasalarda yazmayan resmi olmayan amaçlı değer yükleme uygulamaları

Alıntı: “Örtük program endüstri toplumunda iş ve vatandaşlık için gereken psikolojik düzeni (şartları) geliştirmek için ihtiyaç duyulan yapıyı okullarda sağlamaktadır. Sınıf içerisinde örtük program sınıfta öğrencilerin ne kadar zaman harcadıkları, sınıf ortamının öğrenci rollerini nasıl etkilediği ve öğretmenin öğrencileri aktif hale getiren öğretim yöntemlerini nasıl uyguladıkları gibi unsurları kapsamaktadır. Jackson’a göre sınıflarda verilen eğitim öğrencilere yaratıcılıktan ziyade uyumu (uysallığı) öğretmektedir. Jackson uyumun (uysallığın) öğretilmesinin resmi programa ters olmasına rağmen, okulların tüm insanları yaşama adapte edebilmede ve gerçek dünyadaki hiyerarşik güç ilişkilerine öğrencileri hazırlamada örtük programdan yararlandığını savunmaktadır. …Kendisi, sınıfta örtük programın üç temel unsurunun bulunduğunu belirtir. Bu unsurları kalabalık, övgü ve güç olarak tanımlamaktadır. Ona göre sınıftaki çalışmalar öğrenciye kalabalıkta, yani toplum içerisinde yaşamayı öğret

Gizli Program 2

Okul ve İş Dünyası İlişkileri 1 Örtük programlarla ilgili kuramcıların görüşleri okulun neye yaradığını, öğrencilere ne yaptığını açıkça vurgulamaktadır. Öznellik içermemesi için bilimsel bir çalışmadan alıntılar yapmak istiyorum. Bu kuramcılardan Bowles ve Gintis 1976’da okul ve iş dünyası arasındaki ilişkileri sorgulamışlarıdır. “Onlara göre okul ve sınıf yaşamı ile üretim sektöründeki sosyal ilişkiler arsında “yapısal bir uygunluk” vardır. Yaklaşımlarının merkezinde “iletim-correspondence” ilkesi bulunmaktadır. Bu ilkeye göre, kapitalizmin sömürüye dayalı sosyal ilişkileri bütün topluma iletilmekte ve yayılmaktadır. Kapitalist toplumda eğitim, ekonomik alanda faaliyet gösteren bir firmanın hiyerarşik yapısını yansıtır. İşyerinde patron ve yöneticiler ile işçiler arasındaki ilişki nasıl baskı ve sömürüye dayanıyorsa okullarda da öğretmen ve yöneticilerle öğrenciler arasındaki ilişki de baskı ve sömürüye dayanmaktadır. Bowes ve Gintis’e göre okullar baskıcı kapitalist toplum için ger

Gizli Program

Okul ve İş Dünyası İlişkileri 2 Televizyonlarda dönen reklamı anımsayınız: …..için meslek lisesi memleket meselesi… Yalnızca Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul, derslik gibi ihtiyaçlarını karşılayan iş dünyası Avrupa Birliği’ne girme bağlamında -Avrupa Birliği üyelerinde olduğu gibi- eğitime yön verme, eğitimi yönetme bilgisini keşfetmiştir. Oysa memleket de meslek liseleri de dün vardı. Kapitalist ülkelerde eğitim, sistemi yeniden üretmek için yürütülen bir toplumsal denetim mekanizmasıdır. İş dünyasının insana bakışı yukarıdaki alıntıdaki gibidir. Bu durum eğitimcilerin dilinde “Herkes okuyacak diye bir şey yok!,” , “Herkes üniversiteyi kazanamaz.” gibi cümlelerle kendini gösterir. Eğitimciler herkesin ayrımını eğitim kurumlarında çok iyi yaparlar. “iyi öğrenciler-kötü öğrenciler”, “çalışkan öğrenciler- tembel öğrenciler”, “iyi sınıf- kötü sınıf”, “iyi öğretmen- kötü öğretmen”, “üniversiteyi kazanabilecek öğrenciler- iyi vatandaş olacak öğrenciler”…Öğrenciler elmalar- armutlar gibi